1 Mart 1921 tarihinde Maarif vekili Hamdullah Suphi (Tanrıöver) bey ilk kez T.B.M.M'de İstiklal Marşımızı okudu.1920 ve 1925 yıllarında iki kez Milli Eğitim Bakanı oldu.1935'de brüksel büyük elçiliğine atandı.
5 şubat 1921'de Mehmet Akif Ersoy'a yazdığı mektupda şöyle diyordu: memleketi bu müessir telkin ve tehiç vasıtalarından,mahrum bırakmamanızı rica eder bu vesile ile en derin hürmetlerimi muhabbeti arz ve tekrar eylerim.
Türk Kurtuluş Savaşı'nın en çetin döneminde, bir millî marşa duyulan gereksinmeyi göz önüne alan Milli Eğitim Bakanlığı, 1921 yılında bunun için bir şiir yarışması düzenledi. Yarışmaya 724 şiir gönderildi. Kazanacak şiire para ödülü konduğu için başlangıçta Mehmet Akif katılmak istemedi. Ama millî eğitim bakanı Hamdullah Suphi'nin (TANRIÖVER) ısrarı üzerine, ödülsüz olmak şartıyla o da şiirini göndermeye karar verdi.
AKİF'e mektubun yazılmasından bir ay bile geçmeden,milletin istediği İstiklal Marşı yazılmış ve kahraman ordumuza ithaf olunmuştur.Hamdullah Suphi,gür sesi ile meclisin kürsüsünden İstiklal Marşımızı okumuştur.
"HAKKIDIR, HÜR YAŞAMIŞ BAYRAĞIMIN HÜRRİYET.HAKKIDIR HAKK'A TAPAN MİLLETİMİN İSTİKLAL."mısraları ile bu marş,meclis üyelerinin şiddetli ve heyecanlı tezahuratına vesile olmuş,salon alkış sesleri ile dolmuştur.MEHMET AKİF'e niçin İstiklal Marşı'nı safahatına koymadığı sorulduğunda,o büyük insan "o benim değildir ancak milletimindir" diyerek cevap vermiştir.
Büyük şairimiz Mehmet Akif'in rahatsız bulunduğu Alemdağ'daki evinde hayatının son günlerini geçirdiği sıralar Tarık Us'unda aralarında bulunduğu bir grup,üstadın ziyaretine gider,Mehmet Akif bitkin bir halde yatağında yatıyordu.Konuşma esnasında söz İstiklal Marşı'mıza intikal ettirilmiş,gelen ziyaretçilerden biri:aceba İstiklal Marşı yeniden yazılsa daha iyi olmazmı? der ve bu söz üzerine yatağında bitkin bir halde yatmakta olan Akif ;birdenbire başını kaldırır ve ona:"ALLAH bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın" diyerek sözünü bitirir.
İşte böyle bir ruhtan dökülen kutsallarımızdan saydığımız İstiklal Marşımıza ve milli-manevi tüm değerlerimize,hakaret etmenin birileri tarafından moda haline getirildiği son günlerde,Türk Milletinin adeta damarlarına basılıyor ve sabrı zorlanıyor.
Ey bu yazıdan üzerine birşeyler almasını beklediğimiz gafiller,ey kendilerini bu Millet'den görmeyenler,şunu hiç aklınızdan çıkarmayın;zaten milletde sizi kendisinden görmüyor.
Üzerinde yaşadığımız topraklar bu şiirde de adı geçen (İMAN) sayesinde hala dipdiri hala dimdik.İstediğiniz oyunu oynayın,istediğiniz taklaları atın,ama şunu iyi bilin;bizim genlerimizle oynama şansınız yok.
Yeryüzünde tek ALPEREN kaldıkça şehitlerimizin emanetine sahip çıkacağız.Müslüman Türk gençliğinin daimi refleksi olan ALPEREN OCAKLARI bu yaptıklarınıza hiç bir zaman sessiz kalmayacaktır.
VATANIMIZI,MİLLETİMİZİ,BAYRAĞIMIZI,DİNİMİZİ VE DEVLETİMİZİ SİZ VE SİZİN GİBİ ZİHNİYETLERİN ELİNE ASLA BIRAKMADIK BIRAKMAYACAĞIZ.
SAYGI VE MUHABBETLE
ALPEREN OCAKLARI GENEL MERKEZİ
|