< border="0">

   
  Kangal Alperen Ocaklari Resmi Sitesi
  Liderden
 












KARA KIŞTA AÇAN
KAR GÜLÜ MUHSİN...
 
                     
                                                 
lle Muhammet’ten koku olmalı
Sanmayın ki sever her gülü Muhsin.
Dost ve düşman bunu böyle bilmeli
Birlik bahçesinin
BİR GÜLÜ MUHSİN.

Kuldan öte, Hakk’a giden yolu var
Dosdoğru yol.. ne sağı, ne solu var
Geleceği kucaklayan kolu var
Aydınlık günlerin
HÜR GÜLÜ MÜHSİN.

O, Türkmen balası, Oğuz’un soyu
Hamuru sağlamdır, mayası koyu
Sivas’ın Şarkışla Elmalı köyü
Yaylamızın süsü,
KIR GÜLÜ MUHSİN.

Şu tozlu yollarda ayağı yalın
Dolaşmışsa açık bağır, ak alın
Bir söz geçiremez ensesi kalın
Köyün şehirdeki MOR GÜLÜ MUHSİN.

Toprağın yankısı yüzünün rengi
Alnındaki izler yılların cengi
Beyler arasında olmadı dengi
Bir şanlı kavganın
ZOR GÜLÜ MUHSİN.

Koç Köroğlu olup dağa yaslandı
Erenlerin erdemiyle beslendi
Dede Korkut gibi çağa seslendi
Bu demde tarihin PİR GÜLÜ MUHSİN.


Alplik ve erenlik görüşü onda
İnsanın hizmette yarışı onda
Şehit Hüseyin’in duruşu onda
Ehli beyt yolunun ER GÜLÜ MUHSİN.

Yerli olmak idi yalnızca suçu
Zindanı, sürgünü bilmedi kaçı?
Bir kutlu kavgada kıvılcım içi
Ocaktan da içre KOR GÜLÜ MUHSİN.

Dosyasında durur idam kağıdı
Yüreğinde mazlumların ağıdı
Bu dünyadan beklentisi yoğidi
Kara günler için
YAR GÜLÜ MUHSİN.

Yol gözlerken ak pürçekli analar
İç çekerken gara gözlü sunalar
Gençliğe doymadan geçti seneler
Yurdun her köşesi
NAR GÜLÜ MUHSİN.

Kuşatılmaz bir cevher var özünde
Bir dağ yanar yüreğinin közünde
Sürgün verir baharında, yazında
Bu helal toprağın
YER GÜLÜ MUHSİN.

Ben diyeyim gardaş, siz deyin adaş
Sağdıç mı, haldaş mı, yoksa arkadaş?
Efe, gakkoş, zeybek, seğmen ve dadaş
Horon, çayda çıra, BAR GÜLÜ MUHSİN.

Eğilmedi,kırılmadı, dik durdu
Mamak zindanında alnı ak durdu
Sanki bir sadakta kızgın ok durdu
Kara kışta açan KAR GÜLÜ MUHSİN.

Yusuf yüzlü ve de Hızır kanatlı
Doğudan batıya haykıran atlı
İstanbul önünde bir Ulubatlı
Elinde sancağı
SUR GÜLÜ MUHSİN.

Ağrı Dağı gibi berk bir kala’m var
Kim korkar gurbetten gayrı sılam var
Muhsin adlı nice yeni balam var
Aslımın, neslimin
GÜR GÜLÜ MUHSİN.

Şehitlerle yeşillendi, allandı
Yiğitlerle bir sehpada sallandı
Çekti tuğu, hilallendi, güllendi
İbrahim bağının DAR GÜLÜ MUHSİN.

Bir derviş misali sırtlayıp çağı
Yayla yayla köy köy  gezmiş ayağı
Sevdasıdır Anadolu toprağı
Yunus’un, Veysel’in SIR GÜLÜ MUHSİN.

Altaylardan, Balkanlara gözü var
Filistin’de, Çeçenya’da sözü var
Yedi iklim, beş kıtada izi var
Öksüzün, yetimin HOR GÜLÜ MUHSİN.

Bekliyor yeryüzü kutlu bir düğün
Kulların göz yaşı dinecek o gün
İnsanlığın, İslamlığın, Türklüğün
Namus, şeref, izzet,
AR GÜLÜ MUHSİN.

Can YUSUF müjdeler, o günler yakın
Şu ufukta doğan güneşe bakın…
Medeniyet hamlesidir bu akın
Ağaran şafağın NUR GÜLÜ

Yusuf AKGÜL
 
 
  Bugün 9 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı! Copyright by Kangal Alperen Ocakları (Tüm Hakları Saklıdır)  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol